Sıtkı Caney
Gönlü avare kuşların, şaşkınların, düşkünlerin, evde yolda belde kalmışların, eziklerin, ezik olmadığı halde ezik duranların yurdu…
Gözleri dünyanın bütün bulutlarının…
Lafı tıraşlamaz. Haftada sekiz defa tıraş olur; pazartesileri iki, pazarları tek tıraşlıdır.
Kot giymez. Taşlama sevmez.
Kurmayı sever. Hayal kurar, düş kurar, kuruntu kurar, yazıklanma kurar, dize kurar, çocuklardan oyun orduları kurar, yüzünde tebessümden ve hüzünden konaklar kurar; yıkar tekrar kurar, yıkar tekrar kurar, bir ortamda önce sesini kurar, sonra konuşur.
Konuşurken çekingendir.
Şiir okurken o çekingenlik lirik sularda yıkanarak coşkunlaşır.
Yoksulluğun çeltik işçisidir.
Tütünden vazgeçmez. Ceketini kendi ütüler.
Eksilmeyen bir gurbet duygusunu gölgesiyle birlikte taşır.
Denizi görünce dalgaların şiir okuduğuna inanmıştır.
Kapitalle arası iyi değildir; “Das Kapital”i okumuşluğunun hatırına Allah onu malla mülkle imtihan etmemiştir.
Yüreğinin mushafı ceylan derisine yazılmıştır
Diplomasını aksesuar olarak da kullanmamıştır. Hukuk formasyonunun reklam metni yazarken işe yaradığını görenlerdendir.
Klarnet yahut keman ustasıymış intibaı uyandıran bir sureti vardır; hani insanın Kürt Romanlardandır, Romanya’dan gelin getirmesi ses benzerliğindendir, diyesi gelir. Roman değildir. Roman kahramanı olasıdır.
Heyecanlı genç İslamcı kuşağın idolleriyle birlikte dolaşır.
Yüreğinin mushafı ceylan derisine yazılmıştır.
Hem, nerde bir ceylan görse iç geçirir.
Gözyaşının yakıştığı erkeklerdendir.
En çok okuduğu şiir Sezai Bey’in “bir gül” şiiridir.
Sıtkı Caney bu…
“Ey”i nüfus memuru değil, kendisi eklemiştir.
Pek çok dergide yazdı.
Ebuzeran, İtiraf ve Gizem, Layya şiir kitapları…
Cinneti cennetin sekiz şubesinden birisi sayar.
Yüzü balmumugillerdendir.
Her nazarda tutuşur.
Böyle biliriz.
Mehmet Aycı yazdı